-
1 takla atmak
v. turn a somersault, do a somersault, somersault, tumble down over, tumble, flip flap, flip-flop, tip over--------takla atmak (araba)v. turn over--------takla atmak (uçak)v. loop the loop -
2 takla atmak
а) кувырка́тьсяб) выража́ть чрезме́рную ра́достьв) уго́дничать, заи́скивать -
3 takla atmak
зэпырыгъазэу зыдзын -
4 takla atmak
to turn a somersault, to somersault -
5 havada takla atmak
v. roll -
6 yanlamasına takla atmak
v. turn Catherine wheels -
7 takla
takla (taklak) Purzelbaum m;takla atmak (oder kılmak) einen Purzelbaum schießen (a fig vor Freude); einen Kotau machen; AUTO sich überschlagen; LUFTF ein Looping drehen;-e takla attırmak jemanden nach seiner Pfeife tanzen lassen; etwas nach seinem Willen dirigieren -
8 takla
-
9 takla
1) кувырка́нье (через голову), перекувы́ркиванье2) ав. мёртвая пе́тляtakla atmak или takla kılmak — а) кувырка́ться, перекувы́ркиваться; б) ав. де́лать мёртвую пе́тлю
◊
takla attırmak — заставля́ть пляса́ть под свою́ ду́дку -
10 takla
-
11 takla
"somersault; cartwheel. - atmak 1. to turn a somersault; to turn a cartwheel. 2. to rejoice, jump for joy. (önünde) - atmak /ın/ to toady to, truckle to (someone). - attırmak /a/ to twist (someone) around one´s little finger." -
12 معلق زدن
takla atmak -
13 loop the loop
takla atmak (uçak)* * *1. takla atma 2. uçakla takla at -
14 taklak
takla (taklak) Purzelbaum m;takla atmak (oder kılmak) einen Purzelbaum schießen (a fig vor Freude); einen Kotau machen; AUTO sich überschlagen; LUFTF ein Looping drehen;-e takla attırmak jemanden nach seiner Pfeife tanzen lassen; etwas nach seinem Willen dirigieren -
15 somersault
takla; takla atmak -
16 somersault
-
17 перекувыркиваться
несов.; сов. - перекувырну́тьсяtakla atmak; havada takla atmak ( в воздухе) -
18 tumble
n. düşme, düşüş, takla, perende, dönme, karışıklık————————v. düşmek, devrilmek, yıkılmak, yuvarlanmak, perende atmak, takla atmak, tepetaklak olmak, dönmek, karıştırmak, dağıtmak, bozmak* * *1. anla (v.) 2. düşüş (n.)* * *1. verb1) (to (cause to) fall, especially in a helpless or confused way: She tumbled down the stairs; The box suddenly tumbled off the top of the wardrobe.) tepetaklak yuvarlanmak, paldır küldür düşmek2) (to do tumbling.) düşmek, devrilmek2. noun(a fall: She took a tumble on the stairs.) düşme- tumbler- tumblerful
- tumble-drier
- tumbling -
19 сальто
с, нескл.perende, havada taklaсде́лать са́льто — perende / havada takla atmak
-
20 do a somersault
v. perende atmak, takla atmak
См. также в других словарях:
takla atmak — 1) takla hareketini yapmak 2) mec. çok sevinmek Biz senin yaşındayken iki altına takla atardık. F. R. Atay 3) mec. bir kimseye yaranmak için onun hoşuna giden davranışlarda bulunmak, dalkavukluk etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
takla — is. 1) Elleri yere koyduktan sonra ayakları kaldırıp vücudu üstten aşırtarak öne veya arkaya yapılan dönme hareketi 2) Otomobil, kamyon vb. devrilip yuvarlanma 3) Uçak, güvercin vb.nin uzunlamasına veya yanlamasına dönme hareketi Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
perende atmak — havada çark gibi dönerek takla atmak Ali çocuk gibi perendeler atarak otlarla, yamaçlarla sarmaş dolaş oluyordu. Halikarnas Balıkçısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
on paraya on takla (veya taklak) atmak — az bir miktar kazanabilmek için bile onursuzca bir sürü şey yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cincombalak — takla atmak … Beypazari ağzindan sözcükler
dingil tokmak — takla atmak … Beypazari ağzindan sözcükler
on para — sf. Çok az (para) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller on para etmemek on para on aslanın ağzında on paraya on takla (veya taklak) atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
perende — is., Far. perende Havada çark gibi dönerek atılan takla Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük